|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
beklenenden daha düşük bir performans sergileme |
underperforming i.
|
|
2 |
Genel |
daha düşük maaşlar |
lower salaries i.
|
|
3 |
Genel |
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik |
low fidelity i.
|
|
4 |
Genel |
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik |
lo-fi i.
|
|
5 |
Genel |
beklenenden daha düşük performans gösteren işletme |
underperformer i.
|
|
6 |
Genel |
yerine daha iyisi bulunana kadar koleksiyonda tutulan düşük kaliteli eşya |
filler i.
|
|
7 |
Genel |
koleksiyonu daha büyük göstermek için tutulan değeri düşük eşya |
filler i.
|
|
8 |
Genel |
daha düşük soyluluktaki baron |
baronet [obsolete] i.
|
|
9 |
Genel |
(fiyat, işletme) daha düşük seviyeye inme |
downslide i.
|
|
10 |
Genel |
kanala zarar vermeksizin fazla suyu daha düşük seviyeye tahliye edebilen açık su kanalı yapısı |
drop i.
|
|
11 |
Genel |
(zihinden maddeye doğru) daha yüksek gerçeklik ile daha düşük gerçeklik tipi arasındaki ilişki |
involution i.
|
|
12 |
Genel |
normal telgraftan daha düşük öncelikli gündüz telgrafı |
day letter i.
|
|
13 |
Genel |
beklenenden daha düşük performans göstermek |
underperform f.
|
|
14 |
Genel |
daha düşük teklif yapmak |
underbid f.
|
|
15 |
Genel |
termostatı daha düşük bir ısıya ayarlamak/sabitlemek |
set the thermostat at a lower temperature f.
|
|
16 |
Genel |
daha düşük sosyal statüdeki birini hor görmek |
big-time f.
|
|
17 |
Genel |
daha düşük bir konuma getirmek |
deject [obsolete] f.
|
|
18 |
Genel |
sosyal statüsü daha düşük biriyle evlenerek itibarını düşürmek |
disparage [obsolete] f.
|
|
|
19 |
Genel |
(görevi) daha düşük rütbeli birine atamak |
download [canada] f.
|
|
20 |
Genel |
(işi) daha düşük rütbeli birine yıkmak |
download [canada] f.
|
|
21 |
Genel |
beklenenden daha düşük bir performans sergileyen |
underperforming s.
|
|
22 |
Genel |
gerçek değerinden daha düşük bir fiyata satılan |
underpriced s.
|
|
23 |
Genel |
ortalamadan daha düşük |
lower-than-average s.
|
|
24 |
Genel |
daha düşük fiyatlı |
down s.
|
|
25 |
Genel |
daha düşük miktarlarda |
in smaller amounts zf.
|
|
26 |
Genel |
olması daha düşük ihtimal |
less likely zf.
|
|
27 |
Genel |
daha düşük bir rütbede |
below zf.
|
|
28 |
Genel |
daha düşük bir sınıfta |
below zf.
|
|
29 |
Genel |
daha düşük makamda |
inferiorly zf.
|
|
30 |
Genel |
daha düşük seviyede |
below ed.
|
|
31 |
Genel |
daha düşük rütbeli |
beneath ed.
|
|
32 |
Genel |
daha düşük anlamı veren ön ek |
hypo- ök.
|
|
33 |
Genel |
daha düşük seviyede anlamı veren ön ek |
hypo- ök.
|
|
Phrasals |
|
34 |
Öbek Fiiller |
daha hafif bir suçtan daha düşük bir ceza almak |
plead down to (something) f.
|
|
35 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) daha düşük/önemsiz bir konuma, sıralamaya, yere, sınıfa, duruma getirmek |
relegate (someone or something) to (something) f.
|
|
36 |
Öbek Fiiller |
daha düşük düzeye hitap edecek şekilde yazmak |
write down f.
|
|
37 |
Öbek Fiiller |
değeri daha düşük bir şeyle takas/değiş tokuş etmek |
barter away f.
|
|
38 |
Öbek Fiiller |
değeri daha düşük bir şeyle değiştirmek |
barter away f.
|
|
|
39 |
Öbek Fiiller |
düşük değerli kumar çiplerini daha az sayıda ve daha değerli kumar çipleriyle değiştirmek |
color up f.
|
|
40 |
Öbek Fiiller |
daha düşük bir tondan şarkı söylemek |
sing down f.
|
|
41 |
Öbek Fiiller |
bir notayı, şarkıyı, parçayı daha düşük bir oktavdan söylemek |
sing down f.
|
|
Colloquial |
|
42 |
Konuşma Dili |
daha düşük kaliteli olmak |
be down f.
|
|
43 |
Konuşma Dili |
daha düşük sosyal statüdeki birini hor görmek |
big-time f.
|
|
Idioms |
|
44 |
Deyim |
daha düşük kademede/pozisyonda olanları ihmal etmek |
eat (one's) young f.
|
|
45 |
Deyim |
daha düşük kademede/pozisyonda olanlara sert eleştirilerde bulunmak |
eat (one's) young f.
|
|
46 |
Deyim |
daha düşük kademede/pozisyonda olanlara psikolojik şiddet uygulamak |
eat (one's) young f.
|
|
47 |
Deyim |
daha düşük kademede/pozisyonda olanlara yüklenmek |
eat (one's) young f.
|
|
48 |
Deyim |
daha düşük kademede/pozisyonda olanlara mobing yapmak |
eat (one's) young f.
|
|
49 |
Deyim |
daha düşük bir makama getirmek |
kick downstairs f.
|
|
Trade/Economic |
|
50 |
Ticaret/Ekonomi |
asgari ücretten daha düşük yevmiye |
subminimum rate i.
|
|
51 |
Ticaret/Ekonomi |
bazı düşük maliyetli malların gerçek değerinden daha yüksek gümrük değer tespiti |
minimum valuation i.
|
|
52 |
Ticaret/Ekonomi |
başkalarının teklifinden daha düşük teklif verme |
underbid i.
|
|
53 |
Ticaret/Ekonomi |
bir bankanın değişken faizli varlıklarının toplam varlıklara oranının onun değişken faizli borçlarının toplam borçlarına oranından daha düşük olması durumu |
negative funds gap i.
|
|
54 |
Ticaret/Ekonomi |
daha düşük fiyat teklif etme |
underbidding i.
|
|
55 |
Ticaret/Ekonomi |
daha düşük bir fiyat tespit etme |
roll back i.
|
|
56 |
Ticaret/Ekonomi |
daha düşük fiyat veren |
underbidder i.
|
|
57 |
Ticaret/Ekonomi |
düşük çevre standartları dolayısıyla ihracatçı ülkede ithalatçı ülkeden daha düşük fiyatla üretilen malın ithali üzerine konulan ek tarife |
border tax adjustments i.
|
|
58 |
Ticaret/Ekonomi |
gelecekteki tüm belirsizlik durumlarında diğer bir mali varlığa göre daha düşük getiri sağlayan yatırım aracı |
dominated asset i.
|
|
59 |
Ticaret/Ekonomi |
evin satın alınmasından sonra aylık ödemeleri ilk yıllarda düşük daha sonra sonra giderek artan ipotek |
graduated payment mortgage i.
|
|
60 |
Ticaret/Ekonomi |
nominal değerine oranla daha düşük bir fiyatla satılan tahviller |
discount bond i.
|
|
61 |
Ticaret/Ekonomi |
kredi notu bb veya daha düşük olan (spekülatif) tahvil |
high-yield bond i.
|
|
62 |
Ticaret/Ekonomi |
geliri 10 yıl veya daha fazla süreliğine daha düşük vergi veren birine devretmek için verilen velayet |
grantor trust i.
|
|
63 |
Ticaret/Ekonomi |
daha düşük bir fiyat, ücret seviyesine dönüş |
rollback i.
|
|
64 |
Ticaret/Ekonomi |
(bir şeyi) son ürün ilk üründen daha düşük değerde olacak şekilde geri dönüştürmek |
downcycle f.
|
|
65 |
Ticaret/Ekonomi |
(daha yüksek değere sahip atılmış bir üründen) daha düşük değerli ürün yaratmak |
downcycle f.
|
|
66 |
Ticaret/Ekonomi |
iflas durumunda daha düşük öncelikli ödenecek olmak |
subordinate f.
|
|
Politics |
|
67 |
Siyasal |
hükümdarın saray için gerekli olan malzemeleri normal tarifeden daha düşük fiyata alma imtiyazı |
purveyance i.
|
|
Industry |
|
68 |
Sanayi |
üretimi ülkedeki daha düşük maliyetli yerlere taşımak |
onshore f.
|
|
Insurance |
|
69 |
Sigortacılık |
hayat poliçesinde ilk yıllara ait primlerin sonraki yıllardakinden daha düşük olması |
reduced premium policy i.
|
|
Tourism |
|
70 |
Turizm |
daha düşük sınıflı bir konaklama veya servise geçirmek |
downgrade f.
|
|
Technical |
|
71 |
Teknik |
oktan sayısı düşük hızlarda test edildiğinde yüksek hızlara göre daha yüksek olan |
sensitive s.
|
|
Computer |
|
72 |
Bilgisayar |
daha düşük karşıtlık |
lower contrast i.
|
|
73 |
Bilgisayar |
yüksek çözünürlüklü grafik modelini daha düşük çözünürlüklü ama uygun muadiliyle değiştirmek |
decimate f.
|
|
Construction |
|
74 |
İnşaat |
daha düşük sıcaklıkta bir iç bölmesi bulunan fırın |
muffle furnace i.
|
|
Automotive |
|
75 |
Otomotiv |
motor gücü düşük otomobillerin daha hafif olmasını sağlayan formül |
power-to-weight formula i.
|
|
Aeronautic |
|
76 |
Havacılık |
yüzeyin kendisinden daha düşük derecede metalle kaplandığı bir korozyondan koruma metodu |
sacrificial corrosion i.
|
|
Mining |
|
77 |
Maden |
rengi altına benzeyip değeri daha düşük olan metalik bir madde |
oricalche [obsolete] i.
|
|
78 |
Maden |
rengi altına benzeyip değeri daha düşük olan metalik bir madde |
aurichalcum i.
|
|
|
79 |
Maden |
rengi altına benzeyip değeri daha düşük olan metalik bir madde |
orichalcum i.
|
|
Medical |
|
80 |
Medikal |
beyin omurilik sıvısından daha düşük özgül ağırlığı olan (anestezik ilaç) |
hypobaric s.
|
|
Math |
|
81 |
Matematik |
daha düşük dereceli hale gelmemiş (fonksiyon) |
nondegenerate s.
|
|
Physics |
|
82 |
Fizik |
düşük gerilim altında akan, ancak daha yüksek gerilim ve basınçlar altında kırılan newton tipi olmayan bir sıvı |
flubber i.
|
|
Chemistry |
|
83 |
Kimya |
çözeltinin başka çözeltiden daha düşük ozmotik basınca sahip olma derecesi |
hypotonicity i.
|
|
84 |
Kimya |
normalden daha düşük asitlik seviyesiyle ilgili |
hypoacid s.
|
|
85 |
Kimya |
klorlu bileşiklerden daha düşük değerliğe sahip klorla ilgili |
hypochlorous s.
|
|
86 |
Kimya |
klorlu bileşiklerden daha düşük değerliğe sahip klordan üretilen |
hypochlorous s.
|
|
87 |
Kimya |
azotlu bileşiklerden daha düşük değerlikli azotla ilgili |
hyponitrous s.
|
|
88 |
Kimya |
fosforik bileşiklerden daha düşük bir oksidasyon seviyesine sahip fosforla ilgili |
hypophosphorous s.
|
|
89 |
Kimya |
fosforik bileşiklerden daha düşük bir oksidasyon seviyesine sahip fosfor içeren |
hypophosphorous s.
|
|
90 |
Kimya |
sülfürik bileşiklerden daha düşük bir oksidasyon haline sahip kükürtle ilgili |
hyposulphuric s.
|
|
91 |
Kimya |
sülfürik bileşiklerden daha düşük bir oksidasyon haline sahip kükürt içeren |
hyposulphuric s.
|
|
92 |
Kimya |
osmiyumun ozmik bileşiklerdekine göre daha düşük bir değere sahip olduğu bileşiklerle ilgili |
osmious s.
|
|
93 |
Kimya |
bileşikte benzer bir osmik bileşikteki değerlikten daha düşük değerliği olan (osmiyum) |
osmous s.
|
|
94 |
Kimya |
daha düşük oksidasyon durumu anlamı veren ön ek |
hypo- ök.
|
|
Biology |
|
95 |
Biyoloji |
hayvan ve bitkilerin düşük formlardan daha yüksek formlara geçme gücüne sahip olduklarını ileri süren bir doktrin |
development theory i.
|
|
96 |
Biyoloji |
daha düşük seviyeye dönüşmek |
degenerate f.
|
|
97 |
Biyoloji |
daha düşük seviyeye dönüşmek |
degrade f.
|
|
Astronomy |
|
98 |
Gökbilim |
nispeten düşük yüzey sıcaklığı ve güneşe göre daha büyük çapı olan büyük, yaşlı ve parlak yıldız |
red giant star i.
|
|
99 |
Gökbilim |
çift yıldızı meydana getiren iki yıldızdan daha düşük kütleli veya sönük olanı |
secondary i.
|
|
Social Sciences |
|
100 |
Sosyal Bilimler |
(avustralya'da) eskiden avustralya'da üretilen kültürel eserlerin britanya ve avrupa'da üretilenlerden daha düşük olduğu inancı |
cultural cringe i.
|
|
101 |
Sosyal Bilimler |
daha düşük statüye doğru |
downward zf.
|
|
Linguistics |
|
102 |
Dilbilim |
belli bir düzeydeki dilbilimsel birimin daha düşük düzeydeki birim gibi işlev görmesi |
rankshift i.
|
|
History |
|
103 |
Tarih |
devlet yöneticisinden daha düşük statüde olup ülkenin varisine öğretmenlik ve vasilik yapan lider |
atabeg i.
|
|
104 |
Tarih |
devlet yöneticisinden daha düşük statüde olup ülkenin varisine öğretmenlik ve vasilik yapan lider |
atabek i.
|
|
Environment |
|
105 |
Çevre |
daha düşük hedef |
less stringent objective i.
|
|
Military |
|
106 |
Askeri |
diğer nükleer bombalara kıyasla, yoğun nötron ve gama ışını salınımı, daha düşük basınç dalgası ve daha az artık radyasyon ortaya çıkaracak şekilde tasarlanmış bir nükleer silah |
n-bomb i.
|
|
107 |
Askeri |
ufuk çizgisinden 35 derece daha düşük açıda silahın bırakılarak serbest düşen bombaların atıldığı bir bombalama türü |
low angle loft bombing i.
|
|
108 |
Askeri |
(savaş gemisinde) daha düşük kalibreli toplar |
secondary battery i.
|
|
Card |
|
109 |
İskambil |
düşük bir kartın üstüne daha yüksek kart oynamak |
cover f.
|
|
110 |
İskambil |
(briçte) elinde daha yüksek kart varken daha düşük kartı oynamak |
duck f.
|
|
Wagering |
|
111 |
Bahisçilik |
atın daha düşük hızdaki sınıfa girmesini önleyen, yarış dışı kaydedilmiş koşu hızı |
bar i.
|
|
Music |
|
112 |
Müzik |
daha sessiz ve düşük tempolu |
calando s.
|
|
113 |
Müzik |
yazılı notlardan bir oktav daha yüksek veya daha düşük |
all' ottava s.
|
|
114 |
Müzik |
yazılı notlardan bir oktav daha yüksek veya daha düşük |
ottava s.
|
|
115 |
Müzik |
yazılı notalardan bir oktav daha yüksek/düşük |
all'ottava s.
|
|
116 |
Müzik |
bir oktav daha düşük çıkan |
double s.
|
|
117 |
Müzik |
daha sessiz ve düşük tempolu bir şekilde |
calando zf.
|
|
118 |
Müzik |
yazılı notalardan bir oktav daha yüksek/düşük olacak şekilde |
all'ottava zf.
|
|
Cinema |
|
119 |
Sinema |
başrol oyuncusundan biraz daha düşük statüde olan oyuncu |
costar i.
|
|
Archaic |
|
120 |
Eski Kullanım |
sosyal statüsü kendininkinden daha düşük olan biriyle evlenme |
disparagement i.
|
|